Artroz, vücuttaki eklemleri ve kıkırdak dokusunu etkileyen bir hastalıktır. Uzmanlar, 65 yaşını geçmiş kişilerin %65´inde bu hastalığın bulunduğunu düşünmektedirler. Bu hastalığın daha iyi anlaşılabilmesi için kıkırdak dokusunu biraz daha detaylı incelemek gerekir. Kıkırdağın başlıca görevi, eklem içindeki kemiklerin mekanik olarak etkileştiği noktalarda yastık görevi yapmasıdır. Eklemlerdeki kıkırdak dokusu damar ve sinir yapısına sahip olmama özelliği taşımaktadır. Yani, vücudumuzda damarlarla beslenen bütün dokulara karşın kıkırdak hücreleri yaşamları için; gereken oksijen ve benzeri maddeleri eklem içi sıvısından difüzyon ile karşılamaktadırlar. Bu durum herhangi bir tahribat karşısında kıkırdak dokusunun yeterli kaynakları alamamasını ve kendini yenileyememesini de beraberinde getirmektedir.
Hepimizin bildiği gibi insan ömrü her geçen yıl uzamaktadır. Ülkemizde
1960´larda 50 olan ortalama yaşam süresi; bugün 73,8 ve 2020’de ise bu sürenin
76 olması beklenmektedir. İlerleyen yaş ile birlikte vücudu
daha fazla kullanmış oluruz. Bu duruma bağlı olarak çıkan ortopedik sağlık sorunlarının
başında halk arasında kireçlenme
olarak adlandırılan artroz
gelmektedir.
İlerleyen yaşla birlikte gelen çeşitli nedenlere bağlı tahribatlar, zamanla
kıkırdak dokusunun yok olup yastık görevini yerine getirememesine ve dolayısıyla
kemiklerin birbiriyle sürtünmesine ve bu aşınmaya bağlı ağrılara sebep
vermektedir. Bu duruma sebep olan nedenlerin başında travma, aşırı yüklenme, geçirilen
eklem içi enfeksiyonları, metabolik hastalıklar ve eklem anatomisinin bozukluğu
(Örnek: x ya da o bacak) gelmektedir.